< < Önceki Sayfaya Dön
Benzer Ürünler
Çelik Pandora bileklik Kırmızı Taşlı Ve Mineli
Çelik Pandora bileklik Kırmızı Taşlı Ve Mineli
Çelik Pandora bileklik Kırmızı Taşlı Ve Mineli

Çelik Pandora bileklik Kırmızı Taşlı Ve Mineli (CBL00323)

Marka : Vav Gumus
İndirim Oranı : %46 İndirim
Fiyat : ₺649,99(KDV Dahil)
İndirimli : ₺349,99(KDV Dahil)
₺33,07 'den başlayan taksitlerle
Yerli

Maden                      Stainless Steel
Maden Rengi   Çelik
Taş Rengi   Kırmızı
Taş Cinsi   Zirkon & Mine
Tema   Aşk
Garanti Süresi (Ay)   24
Stok Kodu   CBL00323

MİNE VE MİNE SANATI


Mine çok zarif bir bezeme biçimidir. Mine bezeme ve mine minyatür sanatı yüzyıllardır bilinen ve yapılan bir el sanatı dalıdır. Yüzeyleri mineyle bezeme sanatı olan "mine işi" büyük bir ustalık ve özen gerektirir; çünkü mine genellikle çok kolay kırılır. En eski minelerin çoğu kırılıp kaybolmuş olduğu için eski, ünlü sanatçıların yapmış olduğu mineler günümüzde çok ender ve değerlidir.

 

Günümüzde bu tür mine işi ender yapılmakta, kulüp ve okul rozetlerinde, nişanlarda, saç fırçası ve el aynalarının arka yüzlerinde kullanılmaktadır. Kuyumcu mineleri, levha ve rozetlerde sanayide ve kuyumculukta kullanılır. Metal üzerine figüratif resim ve manzara kompozisyonları yapımında beğenilen bir yöntemdir.  

 

Mine, metal bir yüzeyin sert ve parlak bir cam katmanla kaplanmasıyla elde edilen bir bezeme biçimidir. Mine yapmak için çok sıcak bir fırında özel bir ısıtma işlemi uygulanarak metal ile cam kaynaştırılır. Dişlerin dış yüzeylerini kaplayan sert ve parlak dokuya da diş minesi adı verilir. Mine sanatı altın, gümüş ve bakır gibi değerli metallerin mine boyalarıyla süslenmesi temeline dayanmaktadır.

 

Mine, metal nesnelerin parlak kırmızı hale gelen yüksek sıcaklıkta çeşitli maddelerin eritilerek birleştirilmesiyle camsı bir yüzey olacak şekilde kaplanmasıdır. Mine,  Soda, Boraks, Silisyum, Kurşun Oksit karışımından oluşur. Mine renksiz ve saydam bir camdır. Mineye rengi veren metal oksitlerdir.  Mine, temel olarak renksiz cam ile metal oksitlerin bileşiminden oluşur. Renk veren oksitler tek başlarına veya değişik oranlarda kullanılarak çeşitli renkler meydana getirir. Frit ya da Flux olarak isimlendirilen temel cam maddelerinin oranı ile metal oksitlerin oranı minenin ısı altındaki sertlik ve Parlaklık durumlarını belirler. Kurşun, potasyum ve soda minenin sertliğini, parlaklığını veya yumuşaklığını belirler. Borax cam ile metal oksitleri birbirine karıştırıp parçaların oluşumunu sağlar. Borax, potasyum ve soda, minenin esnekliğini kontrol eder. Fazla Borax esnekliği azaltır, daha fazla soda ya da potasyum ise esnekliği arttırır.[2] Bu denge kurulamazsa mine metal ile kontak kuramayacak ve çatlayacak ya da atacaktır.

 

MİNE SANATI KISA TARİHÇESİ


Mısırlılar, önce toprak kaplar üzerinde bir çeşit mine yaptıkları daha sonraları da firuze, lacivert, mor ve zümrüt yeşili minelerle bezeli altın takılar ve mücevherler imal ettikleri bilinmektedir. Eski Yunanlılar da mine işini öğrenmiş ve bazı heykelleri mineyle süslemişlerdi.

 

Bizans sanatında (İncil Kapakları, kutular, haçlar, ikonalar ve ikona çevreleri) İslam sanatında El-Biruni'nin yapıtlarında mine tekniğine ilişkin bilgilere rastlanmaktadır. Mine sanatındaki en erken İslam Eserleri Fustat'ta bulunmuş olan  Fatimiler döneminden kalma, altından yapılmış mücevherlerdir. İspanya'da Kurtuba'da (Cordoba), Medinet üz-Zehra'da da Fustat'dakilere benzer mineli mücevher ele geçmiştir. (11.-12.yy'lar). Artuklu Emiri Rüknettin Davut için 12.yy'da hazırlanan bir bakır tas mine sanatının güzel örneklerindendir. Osmanlı döneminde mine tekniği özellikle 17.yy'ın ikinci yarısında yaygınlaşmıştır. 

 

Rönesans döneminde Avrupa'da yapılan mine minyatürler yapılmış,  bu dönem sanatçıları beyaz mine zemin üzerine metal oksitleriyle boyanmış ve üzeri saydam bir mineyle kaplanmış portreler yapmışlardır. Londra'daki Victoria ve Albert Müzesi'nde çok güzel bir mine koleksiyonu vardır.

 

ZİRKON TAŞI

Zirkon kelime anlamı itibariyle Arapça da "kırmızı" anlamına gelen "zarkun" ve Farsçada ve Kürtçede "altın" ve "renk" anlamına gelen "zer" ve "gun" kelimelerinden türetilmiştir. Antik çağlardan günümüze kadar varlığını sürdüren bu doğal taş eski zamanlarda elmasın kardeşi olarak kabul edilmiştir. Ortaçağ Avrupa’sında sahibine iyi şöhret, bilgelik ve toplum içerisinde statü sağladığına inanıldığından sıklıkla Ortaçağ’ın üst insanları tarafından kullanılmıştır. 


Doğada koyu kırmızı, turuncu, mor, sarı, kahverengi, mavi ve şeffaf olmak üzere pek çok renkte bulunan bir taştır. Mavi ve yeşil renklilerine “starlight” adı verilirken, sarımsı ve şeffaf olanları ise “jargon” diye adlandırılır.

Diğer doğal taşlarla karşılaştırıldığında Zirkon’u eşsiz kılan iki önemli özelliği vardır. Birincisi Zirkon öyle dayanıklı bir yapıdır ki; yanardağ patlamalarından, meteor çarpmalarından hasar almadan kurtulabilmiştir. İkinci ve en gizemli niteliği ise; dünya üzerinde çıkartılan taşlar arasında en eski element yapılanmasına sahip olmasıdır. Bu özelliği de bilim adamlarını konuya dahil edip, Zirkonoloji isimde bir bilim dalı kurulmasına sebep olmuştur. 

 

Zirkon'un Faydaları

 

 


Zirkon gerek rengi gerekse dayanıklılığı itibariyle kişiye canlılık verdiğine inanılan bir taştır. Bu nedenle ruhsal ve fizyolojik olarak kişide genel bir iyileşme vaat etmektedir. Mikrobik hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğine ve mikrop kaynaklı hastalıklara yakalanmış kişileri daha hızlı iyileştirdiğine inanılmaktadır. Ayrıca cilt üzerinde parlaklık vermek gibi bir etkisi olduğu da kabul gören faydaları arasındadır. 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR