< < Önceki Sayfaya Dön
Gümüş Yüzük Pusula Ve Gemi Çıpa Motifi
Gümüş Yüzük Pusula Ve Gemi Çıpa Motifi
Özel Pusula Desenli Yüzük

Gümüş Yüzük Pusula Ve Gemi Çıpa Motifi (A00145)

Marka : Vav Gumus
İndirim Oranı : %21 İndirim
Fiyat : ₺1.400,00(KDV Dahil)
İndirimli : ₺1.099,90(KDV Dahil)
₺103,92 'den başlayan taksitlerle
Yerli

Maden                      Gümüş  925   Ayar
Ağırlık        8,00 Gram
Maden Rengi   Gümüş
Taş Rengi   ---
Taş Cinsi   ---
Tema   Asalet
Garanti Süresi (Ay)   24
Stok Kodu   H00145

PUSULA TANIMI

Dünyanın manyetik sahasının yönüne bağlı olarak ibresi daima sabit doğrultuda kalmak suretiyle yön gösteren bir cihaz. Pusulanın ibresi tam ortasından sürtünmesiz iğne yatak ile askıya alınmış manyetik metal bir çubuktur. Dünyanın manyetik çizgileri bu metal çubuğu boydan boya geçmek istediklerinden, çubuk, manyetik çizgilerin yönünde dönerek durur. Dünya manyetik çizgileri güney kutbundan çıkıp, atmosferde büyük bir daire çizerek kuzey kutbuna girerler. Dünyanın manyetik alanı kutuplarda içe basılı bir elipsoid biçimindedir. Bu manyetik sahanın, ergimiş halde bulunan magmada dolaşan akımlardan meydana geldiği sanılmaktadır.


 
Doğada kullanılan modern pusulaların çeşitleri standart plaka (a), aynalı (b), askeri (d) ve kutu(prismatik) (c) olarak sıralanabilir. Askeri tip ve kutu pusulalar doğa sporcusunun ihtiyaç duymadığı kadar hassas ölçüm yapabilirler, bu sebeple biraz daha kullanımları daha karmaşıktır. Çoğu kişinin ihtiyacı standart ya da aynalı pusulalardır. Orienteering yapmak için ise en kullanışlı model parmak pusulalardır (e). Haritaya takılan ataç pusulalar (f) temel oryantiring için uygundur; tek başına veya yedek olarak taşınabilir.


 
En ilkel pusula suda yüzen bir tahta üzerine tutturulmuş mıknatıs taşından ibarettir. Çok eski zamanlarda dahi pusula bilinmekteydi. Pusulanın denizcilikte ve muhtelif yerlerde kullanılmasının artması ile 12. yüzyılda pusulanın gösterdiği yöne göre çeşitli istikametlere isimler verilmiştir.


 
Pusulada yönler güney veya kuzey kutbundan derece olarak ifade edilir. Mesela kuzeydoğu yönü (kuzey 45° doğu) şeklinde tarif edilir. 1920 senesinden sonra alınan umumi kararla, yön azimut olarak seçilmiş; dereceler kuzey sıfır olmak üzere saat yönünde büyüyen dereceler şeklinde doğu 90°, güney 180°, batı 270° olarak kabul edilmiştir. Yapısı: En basit şekliyle pusula, ortasından dengeye alınmış mıknatıslı bir çubuk ibreden ibarettir. İbrenin etrafında ayrıca yönlerin derecelerini gösteren bir kadran bulunur. Pusulada ibrenin kuzeyi gösteren ucu umumiyetle boyalı veya karanlıkta da görülmesi için fosfor bileşimli madde ile kaplıdır. Modern pusulalar, döner gösterge kadranı şeklinde yapılır ve bir sıvı içerisinde muhafaza edilir. Sıvının görevi, sarsıntıları önlemek ve sönümlendirmek içindir. Sürtünmeyi azaltmak için elmas yataklar kullanılır. Pusulalar, kullanma maksadına göre farklılıklar gösterir. Genel olarak kara, gemi ve uçak tipi pusulalar vardır. Denizde gemilerde kullanılan pusulalarda baş-kıç ve sancak-iskele sallanmalarını karşılamak ve pusulanın daima yatay durmasını sağlamak için halka düzeni kullanılır. Uçak pusulalarında, yerden yayın yapan radyoda yayın yönünü gösteren ayrıca bir ibre bulunur.


Pusula ile Yönümüzü Nasıl Buluruz;

Yönler en kolay ve doğru olarak pusula ile bulunur. Pusula cep saatine benzer. Ortasında hareket edebilen bir ibresi vardır. Pusulayı düz bir yere koyduğumuzda ibrenin renkli ucu daima kuzeyi gösterir. Yüzümüzü kuzey yönüne döndüğümüzde;
 * Arkamız güney,
 * Sağımız doğu,
 * Solumuz batı olur.


Pusula Nasıl Kullanılır;

Şimdi bir pusulayı nasıl kullanırız onu öğrenelim. Fakat bu konuya geçmeden önce önemli bir noktaya değinmemiz gerekiyor. Pusulamız manyetik bir alet olduğu için çevresindeki metal cisimlerden etkilenebilir. Pusulanın çevresindeki metal saatlerin, çanta askılarının, yüzüklerin, arabaların; cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi manyetik alan yayan aletlerin pusulamızı şaşırtacağınıi bilmeliyiz. Bu nedenle bu cisimlerden uzak bir şekilde pusulamızı kullanmalıyız.


Pusulamızla yön bulmamız için öncelikle Kerteriz almayı öğrenmemiz gerekecek. Kerteriz; basit olarak manyetik kuzey ile hedefimiz arasındaki açıdır. Eğer elimizde gideceğimiz hedefi gösteren bir harita varsa Kerteriz almak için bu haritayı kullanabiliriz. Bunun için Silva 1-2-3 yöntemini kullanırız. Nasıl mı?


Haritamızı yatay bir satıh üstüne koyalım. Bulunduğumuz nokta ile gideceğimiz noktayı hayali bir çizgi ile birleştirelim. Pusulamızın uzun kenarını, hayali hedef çizgimizin üzerine gideceğimiz noktayı gösterecek şekilde koyalım. Pusulanın bileziğini; içindeki çizgiler haritanın düşey çizgileri ile paralel olana kadar çevirelim. Hedef açısı okuma noktasından okuduğumuz açı bize kerteriz açımızı verecektir.


İşte şimdi açımızı öğrendik. Böylece gideceğimiz yöne rahatlıkla gidebiliriz.

Pusulamızı haritadan kaldıralım ve yere paralel olarak tutalım. Bilezikteki kuzeyle, pusulanın kuzeyi çakışıncaya kadar etrafımızda dönelim. Bundan sonra pusulanın hareket yönü gideceğimiz yönü göstermektedir. Unutmadan, kerteriz açısını aklınızda tutmanızda fayda vardır. Çünkü bileziğin kazara dönmesi açınızı kaybetmenize yol açar.


Yukarıda, elimizde harita olduğunda yapacağımız işleri anlattık. Peki, eğer elimizde bir harita yoksa ne yapacağız? Gelin hep beraber kısaca bu konuya değinelim.


Elimizde harita olmadığında, gideceğimiz hedefi arazide görebiliyorsak, o zaman hedefin kerteriz açısını şu şekilde belirleriz. Pusulamızın gidilen ok yönünü hedefe doğru tutarız. Pusula bileziğini, kırmızı ok pusulanın manyetik kırmızıi ucuyla çakışana kadar çeviririz. Gidilen ok yönünde okuduğumuz açı değeri bizim kerteriz açımızdır.


İşin bu teorik kısmı basit olsada arazide bir hedefe giderken elimizde devamlı pusulayı tutamayız. Bunun için hedefimize giderken yol üzerindeki daha yakın noktaları birer alt hedef olarak belirlemeliyiz. İlk önce onlara ulaşmamız, daha sonra ana hedefe ulaşmamız gerekecektir.


Mesela bir tepeye ulaşmak istiyoruz ve önümüzde bir göl var. Gölün karşısındaki herhangi bir nesneyi örneğin bir evi alt hedef veya ara kerteriz noktası olarak belirleriz. Eve ulaştığımızda tepeyi göremesek bile kerteriz açısını bildiğimiz için doğru yönde tepeye dogru ilerleyebiliriz.


Pusula İle Geriden Kestirme Nasıl Yapılır;

Peki, ara kerteriz noktalarımızı kaybettiğimiz zaman ne yapmamız gerekir? İşte o zaman geriden kestirme tekniğini kullanırız. Fakat bunu yapabilmemiz için bir önceki kerteriz noktamızı görüyor olmamız gerekir.

Bu durumda geriye döneriz ve pusulamızın güney beyaz ucuyla bileziğin kırmızı okunu çakıştırız. Bu bize 180° geriye döndüğümüzü gösterir. Bir önceki kerteriz noktamız pusulamızın hedef yönünde ise doğru noktadayız demektir. Ama, eğer böyle göstermiyorsa, gösterene kadar sağa veya sola hareket ederiz.


Pusula yönleri nasıl dogru olarak gösterir;

Pusulanın en önemli parçası manyetik bir iğnedir. Bu iğne serbestçe hareket edebilecek şekilde pusula gövdesine monte edilmiştir İğne serbest kaldığında her zaman aynı yönü gösterir. Bunun neden yeryüzünde iğneyi çeken bir gücün olmasıdır. Yeryüzü bir ucu kuzeyde diğer ucu güneyde olan büyük bir mıknatıs gibidir. Dünyanın manyetikliği pusula iğnesinin manyetik kuzeye doğru dönmesine neden olur.


Pusulanın İcadı;

Karalar gözden kaybolduktan sonra, denizde artık deneysel kurallara dayanılarak yol bulmak ve bunu sürdürmek imkânsızdı. Bilimsel tekniğe baş vurmak zorunlu olmuştu. Gidilecek mesafe çok uzak oldu mu, dünyanın küresel yüzeyi düz bir planda gösterilemiyordu. Bu nedenle, gemiciler son çare olarak XVI. yüzyıla kadar kullanılacak “Yer yuvarlağı”na baş vurdular; artık geminin bulunduğu yer, enlem ve boylamlara göre belirlenmekteydi.


 
Bunun için de X. yüzyılda Araplardan gelme usturlaplar kullanılmakta; bunlarla yıldızların yükseltisi bulunarak kabaca bir enlem-boylam tayini yapılmaktaydı. Ne var ki, boylam hesaplarında birkaç dereceye varan hatalar yapıldığından, işler karışıyordu. Gemiciler, bu çocukluk çağındaki yöntemlerle kalmış olsalardı, kıyılardan uzaklaşmaya dünyada cesaret edemezlerdi. Ama neyse ki, ellerinde pusula vardı.


 
“Pusula”: İşte bir Çin icadı daha! Isın sülâlesi zamanında (265-419), Çinliler mıknatıslı bir iğne sayesinde “Güney”i belirleyebiliyorlardı. İğnenin bu özelliğinden yararlanmak için 424′te “Mıknatıslı arabalar” yapıldı. Bu arabalar, dikey bir eksen çevresinde dönen bir heykel taşımaktaydı. Heykel, içinde gizli bulunan bir mıknatısın etkisiyle hep güneye dönük dururdu.


 
Çinlilerin kendilerine mal ettikleri bu icadın gerçek mucitleri Normanlardır. Bunlar, 874′te İzlanda’yı fethetmişler; 932′de Grönland’ı keşfetmişler ve 1000 yılında -yani Kolomb’dan beş yüzyıl önce- Amerika’ya ayak basmışlardı. Pusulaya sahip olmasalardı, bu olağanüstü başarılara nasıl ulaşabilirler, açık denizlerde binlerce millik mesafeleri nasıl aşabilirler ve hareket ettikleri noktaya nasıl dönebilirlerdi?


 
Her neyse, Fransa’da pusuladan ilk olarak 1200′de söz edilmeye başlandı. Bunu, 1207′de İngiltere ve 1213′te İzlanda izledi. Pusulanın ilkel bir yapısı vardı o zamanlar. İlk önemli gelişmeyi gerçekleştiren Pierre de Maricourt oldu (1269). İğneyi bir mile geçirdikten sonra, bunu bir yanı saydam ve derecelenmiş bir kutunun içine yerleştirdi. Böylece gemicilerin pergeli halini alan bu gereç, artık onlara etkili bir rehber olabilecek; bilinmeyen denizlere açılmalarını ve büyük keşifler çağını açmalarını sağlayacaktı.


 
Pusula, yön gösteren, kerteriz alıp mevki bulmaya yardım eden mıknatıslı veya cayro ile çalışan seyir aletidir. İtalyanca Bussola kelimesinden Türkçeye girmiştir.


Pusulanın Tarihçesi;

Isın sülâlesi zamanında (265-419), Çinliler mıknatıslı bir iğne sayesinde “Güney”i belirleyebiliyorlardı. İğnenin bu özelliğinden yararlanmak için 424′te “Mıknatıslı arabalar” yapıldı. Bu arabalar, dikey bir eksen çevresinde dönen bir heykel taşımaktaydı. Heykel, içinde gizli bulunan bir mıknatısın etkisiyle hep güneye dönük dururdu.


 
Çinlilerin kendilerine mal ettikleri bu icadın gerçek mucitleri Normanlardır. Bunlar, 874′te İzlanda’yı fethetmişler; 932′de Grönland’ı keşfetmişler ve 1000 yılında -yani Kolomb’dan beş yüzyıl önce- Amerika’ya ayak basmışlardı.


 
Fransa’da pusuladan ilk olarak 1200′de söz edilmeye başlandı. Bunu, 1207′de İngiltere ve 1213′te İzlanda izledi. Pusulanın ilkel bir yapısı vardı o zamanlar. İlk önemli gelişmeyi gerçekleştiren Pierre de Maricourt oldu (1269). İğneyi bir mile geçirdikten sonra, bunu bir yanı saydam ve derecelenmiş bir kutunun içine yerleştirdi.


Pusulanın Yapısı;

Mıknatıslı pusula, yerin mıknatıssal alanı ile çalışarak yön gösterir.


Pusulanın Özellikleri;

 1. Dönebilen mıknatıssal iğne, kuzeyi gösteren ucu kolay görülmesi için diğerinden farklı (örneğin kırmızı) renkte olur.
 2. Döner kapsül, içi sıvı doludur ve pusula iğnesi bulunur. Kapsülün görevi iğnenin titreşmesini azaltarak daha doğru okuma sağlamaktır.
 3. Kapsül çevresindeki bilezik, üzerinde 0-360 arasında dereceler işaretlenir.
 4. Yön oku ve ona paralel meridyen çizgileri, iğnenin altında yer alır ve kapsül ile beraber döner.
 5. Referans çizgisi, açı buradan okunur.
 6. Pusula tabanının dikdörtgen şeklinde ve şeffaf olması, Gidilecek Yön Oku bulunması ve kenarının uzun olması kullanımı kolaylaştırır.
 7. Cetvel, metrik ve inç olarak işaretlenmiş. Kısa mesafe ölçümlerini kolaylaştırır.


Ek özellikler;
 1. Ayna kerteriz almanızı kolaylaştırır, ayrıca acil durumlarda sinyal vermek ve ışın odaklamak için kullanılabilir.
 2. Ayarlanabilir bir mıknatıssal sapma oku. Kolayca ve güvenilir bir şekilde mıknatıssal sapmayı düzeltmenize yarar. Pusula fiyatını çok arttırmakla beraber kullanmanız gerektiğinde çok mantıklı bir yatırım olduğunu anlarsınız.
 3. Klinometre (eğimölçer) , arazideyken yamacın eğimini ölçmenize yarar.
 4. Büyüteç, haritada iş içe geçmiş işaretleri okumayı kolaylaştırır.
 5. Romer cetvelleri. 1:25 000 başta olmak üzere çeşitli ölçekler için hazırlanmış bu cetveller haritada koordinat okuma – işaretleme işlemlerin hızlı ve doğru yapmanızı sağlar.
 6. Pusula taşıma ipi, sadece taşımak için değil haritadan mesafe ölçmek için kullanılır.
 7. Su terazisi ve gece aydınlatması bazı özel amaçlı pusulalarda bulunur.


Pusula Çeşitleri;

Doğada kullanılan modern pusulaların çeşitleri standart plaka (a), aynalı (b), askeri (d) ve kutu(prismatik) (c) olarak sıralanabilir. Askeri tip ve kutu pusulalar doğa sporcusunun ihtiyaç duymadığı kadar hassas ölçüm yapabilirler, bu sebeple biraz daha kullanımları daha karmaşıktır. Çoğu kişinin ihtiyacı standart ya da aynalı pusulalardır. Oryantiring yapmak için ise en kullanışlı model parmak pusulalardır (e). Haritaya takılan ataç pusulalar (f) temel oryantiring için uygundur; tek başına veya yedek olarak taşınabilir
 
Mıknatıs ile çalışan pusulalarda sapmalar olabilir bunlar iki bölüme ayrılır:
 1. Yapay sapma (deviasyon)
 2. Doğal sapma (varyasyon)
 

Pusula hataları;

Pusula hataları genel olarak sapma, değişme ve dönme hatası olarak üç sınıftır. Sapma hatası, dünya manyetik sahasının ekvatordan kuzeye ve güneye gittikçe yoğunluk ve açısının değişmesiyle ilgilidir. Dünya manyetik saha kuvvetinin dik bileşeni ekvatorda sıfırken kutuplara doğru gittikçe büyür. Pusula ibresini asıl çeviren kuvvet, manyetik sahanın yatay bileşeni olduğu için kutuplara doğru zayıflayan bu yatay bileşke kuvveti, ibrenin tam kutbu göstermesine yetmez. Pusula ibresinin enlemlere göre kutupları gösterirken yaptığı bu hataya sapma denir. Her şehrin bulunduğu enlem derecesine göre sapma açısı vardır.


 
Değişme hatası, pusulanın bulunduğu yerde çok miktarda demir aksam olması veya elektrik akımı taşıyan kabloların bulunmasından doğar. Dünya manyetik sahası, demir kütleler ve akım taşıyan kablolar tarafından etkilendiği için pusula gerçek yönü gösteremez. Bu tür hata, pusula yanına konulacak tashih mıknatıs çubukları ile giderilir.


 
Dönme hatası, pusulanın ani hareketlerle ibresinin dünya manyetik sahası yatay bileşkesinin etkisinden kurtularak dönmesinden ileri gelir. Gemi ve uçak gibi ivme ve sallanma özelliği taşıyan araçlarda dönme hatası çok olur. Bu hata jiroskoplu pusulalar kullanılarak önlenir. Modern pusulalar jiroskoplu yapılmaktadır.


Jiroskoplu pusulada sürtünmesiz iki elmas yatak arasında çok yüksek devirle dönen bir rotor vardır. Rotor iki adet halka arasında dengeli bir şekilde askıya alınmıştır. Halkalar birbirine dik iki eksen etrafında dönebilirler. Halkalarının dönme eksenleri birbirine dik ve rotor ağırlık merkezinde kesişirler. Halkaların görevi her yöndeki sallanmanın rotora intikalini önlemektir. Rotor yüksek devirle dönerken, rotor muhafazasına dışardan gelen hiçbir kuvvetle dönüş düzlemi değiştirilemez, böylece dönüş ekseni sabit bir noktayı gösterir. Buna jiroskobun atalet prensibi denir. Dönüş eksenini değiştirmek için rotora doğrudan doğruya kuvvet tatbik etmek gerekir. Rotor dönüş ekseni, tatbik edilen kuvvete dik doğrultuda hareket eder. Jiroskobun bu özelliğine, jiroskop yön sakınımı denir. Jiroskobun yön sakınımı prensibinden istifade edilerek her enlem için rotor yönü hassas bir şekilde kuzeyi gösterecek şekilde ayarlanabilir.


 
Pusula ile jiroskobik pusula arasındaki fark, birinin dünya manyetik kutbunu, diğerinin ise ideal kuzey olarak kabul edilen ve coğrafik kutbu göstermesidir. İki kutup arasında belli bir açı vardır.



 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR