KAYI BOYU HAKKINDA BİLGİLER
Kâşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati’t-Türk
eserinde bu boya Selçukluların mensup bulunduğu Kınık boyundan sonra ikinci
sırada yer verdi ve onu “Kayıg” şeklinde
zikretmiş, damgasını da gösterdi. Eserini 1206 yılında tamamlamış olan
Fahreddin Mübârek Şah’ın Türk kavimleri listesindeki “kayık” ismi de bu boyu ifade edildi. Eski
Türkçe’de hece sonundaki “g”ler Batı
Türkçesi’nde düştüğü için bu ad da “kayı” şeklini
aldı.
İranlı Tarihçi Reşîdüddin Fazlullah bu
boyu kayı şeklinde yazmakta, bunun “sağlam” mânasına
geldiğini, ülüşünün “sağ karı yağrın”, onkununun “şahin” olduğunu bildirmekte ve damgasını da
vermektedir. Reşîdüddin ayrıca eserinin Türklerin tarihi kısmında Oğuz
hükümdarları olan Yavkuyları (< Yabgular) Kayı boyuna bağladı. Bundan dolayı
Oğuz boyları listesinde Kayılara en şerefli boy olarak birinci sırada yer
verildi. Fakat Kayılar sadece Yabgular çıkarmakla kalmadı, Oğuzların
İslâmiyet’ten sonraki tarihlerinde de önemli rol oynadılar. (Faruk Sümer, Kayı,
DİA)
SEDEF
TAŞI
Sedef, istiridye ve midye gibi deniz canlılarının
kabuğunda bulunan sert bir bir maddedir. Estetik ve şık görünümü sebebiyle
genelde takı ve süs eşyalarında kullanılmaktadır.
Parıltılı bir taş olan sedef organik kökenlidir. Deniz
ve okyanus bulunan tüm ülkelerde çıkartılmaktadır. Kimi zaman fosil kalıntısı
şeklinde karada da bulunabilmektedir bu nedenle hem kara hem denizde
bulunan ender taşlardandır.
İçerisinde bir çok organik madde barındırmaktadır.
Taşın bazı kısımları parlak beyazken bir kısmı açık beyaz renktedir.
Sedef taşının faydalarını ise şu şekilde
sıralayabiliriz;
* Sedef taşı, cesaret, güç bereket taşı olarak bilinmektedir.
* Topladığı toprak enerjisini bedene vererek , vücutta
dinçlik oluşturur.
* Kan yapımına yardımcı olur kansızlığa iyi gelir.
* Vücuttaki toksinleri temizleyen bir taştır.
* Sedef taşı dalak, böbrek, mide, bağırsak, karaciğer
hastalıklarına karşı şifalı bir taştır.
* Pozitif bir düşünceye sahip olmamızı ve daha iyi
analiz etmenizi sağlar .
* Baş dönmesi gibi rahatsızlıklara da iyi geldiği
söylenmektedir.