MÜHRÜ ŞERİF
Resûl-i Ekrem Kisrâ, Kayser ve Necâşî gibi yabancı devlet başkanlarına
mektup yazmak istediğinde kendisine onların mühürsüz mektupları okumadıkları
hatırlatılmış, o da yuvarlak siyah akik taşlı gümüş bir mühür (yüzük)
edinmiştir. (Buhârî, Libâs, 52; Müslim, Libâs, 56, 58)
“Muhammed resûlullah” ibaresi yer alıyordu. (Buhârî, Li-bâs, 55; Tirmizî, eş-Şemâ’il, s. 46)
Mektuplardan ve aktarılanlardan anlaşıldığına göre Resulüllah (Sallallahu
Aleyhi ve sellem)in mührü bu şekildeydi.
Mühür demek “ben, benim sözüm” demektir. Yani Resulüllah efendimiz
yazdırdığı mektuba “benim ifadelerim” demek kastıyla mühür vurmuştur.
KEHRİBAR
NEDİR?
Çağlar
öncesinde çam ağaçlarından sızmış reçinelerin taşıllaşmasıyla oluşmuş, süs
eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla değin türlü renklerde
olabilen, kolay kırılabilen, bir yere hızlıca sürtülüp hafif cisimlere
yaklaştırıldığında onları kendine çeken, yarı saydam bir maddedir.
Kehribar taşı, etkileri nedeniyle
şifalı taş sayılmaktadır. Bu taş, takı aksesuarı olarak çok sık bir şekilde
kullanılmaktadır. Bunu örneklendirecek olursak, kehribar taşından yapılmış olan
gerdanlık takısı, troid bezi ve de boğaz enfeksiyonlarının oluşumunu engeller.
Astım ve bronşit gibi solunumla ilgili hastalıkların oluşmaması ve iyileşmesi,
kehribar taşının insan sağlığına olan etkileri arasında yer almaktadır.
Çoğu insan
alerji sıkıntısı yaşamaktadır. Bu olumsuz etkiler doğurabilen alerji sorunu,
kehribarın iyileştirici gücü sayesinde önlenmektedir. Ağrılar için de, kehribar
taşı büyük bir önem taşımaktadır. Yapılan gözlemler sonucunda özellikle de
romatizmal ağrıları olan kişiler için kehribar taşı oldukça önemlidir. Bu taşın
ağrıları giderme gücünden faydalanmak için, taşı ağrı bulunan yere sürmek
yeterlidir. Böylece taşın sürüldüğü bölgedeki ağrıda azalma meydana gelir.
Kehribar taşının sindirim sistemine de oldukça fazla olumlu katkıları bulunmaktadır.
Kehribarın, bağırsakların düzenli ve sağlıklı çalışmasını sağlaması da en büyük
özelliklerinden biridir.