ELİF
LAM MİM HARFLERİNİN ANLAMI
“Elif. Lâm. Mîm.”, tefsir ilminde “hurûf-i
mukattaa” diye bilinen ve “ayrı ayrı okunan harfler”dir. Kur’ân-ı
Kerîm’in yirmi dokuz sûresine bu harflerle başlanır. Bazıları sûre başlarında
müstakil bir âyet iken, bazıları da âyetin bir bölümüdür. Buradakiler ise
müstakil bir âyettir. Bu harfler, Kur’an’ın müteşâbih âyetlerindendir.
Müteşâbih, birden çok mâna ifade etmesi sebebiyle hangisinin kastedildiği
okuyanların çoğu tarafından tam olarak anlaşılamayan âyetlere denir. Bu
harflerin mâhiyeti ve hangi mânaya geldiği hususunda pek çok görüş
bulunmaktadır. Bunlar arasında tercih edilen görüşler şunlardır:
Bu harfler, Kur’ân-ı Kerîm’in Allah kelâmı olduğuna
inanmayanlara meydan okumak için bazı sûrelerin başına getirilmiş ve âdetâ şu
mâna kastedilmiştir:
“Kur’an-ı Kerîm, şu gördüğünüz ve işittiğiniz
harflerden oluşan kelime ve cümlelerden meydana gelmektedir. Siz bu harfleri
biliyorsunuz. O halde gücünüz yetiyorsa haydi siz de bu harfleri kullanarak
Kur’an’a benzer bir kitap ortaya koyun!”
CEMÂLULLÂH
KAVRAMI HAKKINA BİLGİLER
Allah'ın cemâli ve rahmeti. Cemâl; lügatte güzel olmak, güzel şekil ve sûret
demektir. Ayrıca, herkesin bildiği renk güzelliği ve yumuşaklık anlamina
geldiği gibi, her uzvun mizaç ve yaratılışına uygun olan hüküm üzerine olması
manasına da gelir. Cemâlullah; cemâl-i hakiki, cemâl-i mutlak, cemâli hak ve
cemâl-i ahadiyet şeklinde de ifade edilir.
Cemâl, iç ve dış güzelliğinin adıdır. Allah hakkında kullanıldığında; O' nun
rahmeti, lûtfu ve bereketi ile tecelli etmesi; merhameti, bağışlayıcı olması
düşünülür. Cemâl, Allah'ın hoşnutluğu ve lûtfu, yahut bunlarla ilgili
sıfatlardır. Bir bakımdan Cenâb-ı Allah'ın zatına, sıfatlarına ve güzel
isimlerine; özellikle lûtuf, rıza, rahmet, nimet, ilim, afv ve ihsanla ilgili
sıfatlarına cemâl adı verilir. Allah'ın vahdaniyetine iman edip, güzelliğine
gönlünü bağlayan müminler Cennet'te Allah'ın cemâlini doyasıya
seyredeceklerdir.
"Yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. (Onlar) Rablerine
bakacaklar. (O'nu göreceklerdir)" (el-Kıyâme, 75/23-24) ayetleriyle,
"Güzel amel edenlere daha güzel mükâfat (Cennet), bir de fazlası
vardır." (Yunus, 10/26) ayeti, cemâlullah'ın doya doya seyredileceğine
delildir.
Ayrıca cemâlullah, iki ayrı şekilde ifade edilmiştir. Birincisi, isim ve
sıfatların manaları olmak üzere manevîdir. Bu, Hakk'ın kendisini guhûd etmesine
mahsustur. İkincisi, Çeşitleri ve bölümleri ile beraber mahlûkât âlemi olan bu
mutlak âlemdir (el-Tehânevî, Keşşâfü Istılâhâti'l-Fünûn, İstanbul 1984,
234-235).
Cemâlullah'a kavuşma; Allah'ın emir ve yasaklarına tam anlamıyla uyarak tevhîd akidesine sarılmakla mümkündür.
Allah'ın cemâli; celâlinden sonra gelir. Onun için mümin kullar Allah'ın
muhabbetini kalplerine yerleştirmekle nefislerini kötülüklerden arındırır ve
Allah sevgisi dışında kalan her şeyi kalblerinden uzaklaştırırlar. İşte o zaman
cemâlullah'a kavuşmaları mümkün olur. Allah cemâlini, sevenlerine ihsan eder.
Görüldüğü üzere cemâlullah'a kavuşma; tevhidi kavramak ve Allah dışında her
şeye hayır diyebilenlerin hakkıdır. Ehl-i Sünnet akidesine göre; müminler
cemâlullah'ı Cennet'te göreceklerdir.
Amber Taşının Özellikleri
Negatifliğe karşı koruma, iyileşme,
çekicilik ve enerji taşıdır.