< < Önceki Sayfaya Dön
Benzer Ürünler
İSLAM USTA SELÇUKLU GÜMÜŞ YÜZÜK
İSLAM USTA SELÇUKLU GÜMÜŞ YÜZÜK
İSLAM USTA SELÇUKLU GÜMÜŞ YÜZÜK
İSLAM USTA SELÇUKLU GÜMÜŞ YÜZÜK

Gümüş Yüzük İslam Usta Selçuklu Tasarım (İS00109)

Marka : Vav Gumus
İndirim Oranı : %60 İndirim
Fiyat : ₺11.944,07(KDV Dahil)
İndirimli : ₺4.777,63(KDV Dahil)
₺451,41 'den başlayan taksitlerle
Yerli

Maden                      Gümüş  925   Ayar
Ağırlık         24,00 Gram
Maden Rengi   Gümüş
Taş Rengi   Mavi & Turkuaz
Taş Cinsi   Kehribar & Fruze
Tema   Zafer
Garanti Süresi (Ay)   24
Stok Kodu   İS00109

 

SELÇUKLU

Tarihte onlar sadece Türklerin değil tüm dünyanın geleceğine yön verenlerdendi...

1071 ( 26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı - Sultan Alparslan )

1302 ( Osmanlı'nın Kurtuluşu / Osman Gazi )

1453 ( 29 Mayıs 1453 İstanbulun Fethi / Fatih Sultan Mehmet Han )

1516 ( Mercidabık Savaşı / Yavuz Sultan Selim Han )

1526 ( 29 Ağustos 1526 Mohaç Meydan Muharebesi / Kanuni Sultan Süleyman Han )

1538 ( 28 Eylül 1538 Preveze Deniz Zaferi / Barbaros Hayreddin Paşa )

1915 ( Çanakkale Zaferi )

1922 ( Sakarya Meydan Savaşı  )

İz Bırakanlar konulu yüzüğümüzde, Selçuklu motifleri ve ilk Türk Atası Oğuz Kağan'ın mührünü

işlediğimiz, gravür ve yarı değerli taşlarla bezediğimiz tasarımı siz değerli koleksiyonerlere sunmaktayız. 

 

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

Oğuzların Kınık boyundan olan Türklerin kurduğu Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun ilk hükümdarı Tuğrul Bey oldu. Dandanakan Savaşı sonrasında Gaznelileri yıkılış sürecine sokan Selçuklular kuruluşlarını bu savaş ile resmen gerçekleştirdiler. Selçuklular Anadolu’ya ilk akınlarını Tuğrul Bey döneminde yaptılar. Anadolu’ya yaptıkları akınlar sonrasında Bizanslılarla ilk kez karşı karşıya geldikleri Pasinler Savaşı’nı gerçekleştirdiler. Bu savaştan galibiyetle ayrılan Selçuklular’ın Anadolu’ya akınları yoğunlaştı. 1055 yılında Tuğrul Bey’in Abbasi Halifesi’ni koruma altına alması sonucu ona “sultan” unvanı verildi. Çağrı Bey ve Tuğrul Bey’in ölümünün ardından tahta Sultan Alpaslan geçti. Sultan Alpaslan 1071 yılında yapılan Malazgirt Savaşı’nda Bizans İmparatoru Romen Diyojeni yenerek Türklere Anadolu’nun kapılarını açmış oldu. Sultan Alpaslan ölünce yerine oğlu Melikşah geçti. Melikşah Büyük Selçuklu Devleti’ne en parlak dönemini yaşattı. Melikşah’ın ölümünden sonra devletin gücü giderek zayıfladı. Selçuklu ailesinden Süleyman Şah’ın kurduğu Anadolu Selçuklu devleti bağımsızlığını ilan etti. Büyük Selçuklular'ın son hükümdarı Sultan Sencer oldu. Karahitaylar ile yaptığı savaş sonrasında devlet yıkılma sürecine girdi.

Selçuklular’da devlet hazinesinden faydalanan zümreler dışında kalan bütün halk reâyâ diye adlandırılıyordu. Reâyâ vergi ödemek, devlet otoritesine ve onu temsil edenlere itaat etmekle mükellefti. Selçuklular, İslâm dünyasının siyasî liderliğini ele aldıktan sonra iç politikada Şiî Fâtımîler, dış politikada Bizanslılar’la mücadele etmeyi temel ilke kabul etmişlerdi. Şiî Fâtımîler’e karşı Sünnîliğin hâmisi olmuşlardı ve Sünnîlik ülkenin her yerinde gelişip yayılmıştı. Türkler’in büyük çoğunluğu gibi Selçuklu sultanları da Sünnîliğin Hanefî yorumunu tercih etmişler ve bu konuda son derece titiz davranmışlardı. Selçuklular, Anadolu’yu Oğuz Türkleri’nin vatanı yapmışlardı. Getirdikleri siyasî istikrar ve uyguladıkları âdil idare sayesinde Selçuklu hâkimiyeti altındaki İran, Irak, Suriye ve Anadolu sosyal ve ekonomik açıdan ileri bir duruma yükseldi. Anadolu’nun İslâm dünyasına katılması ve Selçuklular’ın ticarî politikalarıyla Karadeniz’in kuzeyindeki ülkelerin ticaret yolu açıldı, İpek Yolu ticareti çok gelişti. Anadolu’dan, Horasan’dan ve Irâk-ı Acem’den Kirman’a gelen kervanlar mallarını Kirman limanlarından Hindistan, Çin ve diğer yerlere götürüyordu. Sünnîlik, İran’da Selçuklular sayesinde hâkim bir mezhep durumuna geldi. Selçuklular, çeşitli şehirlerde medreseler inşa ederek ve âlimlere değer vererek ilmin ve kültürün gelişmesinde önemli rol oynadı.

Kaynakçalar

Sümer, Faruk, Selçuklular(Tarih), Diyanet İslam Ansiklopedisi, 2009, c.36, sf.365-371

Özgüdenli, Osman Gazi,  Selçuklular(Sosyoekonomik ve Kültürel Hayat), Diyanet İslam Ansiklopedisi, 2009, c.36, sf.371-375

 

Ahmet Yaşar Ocak, Diyanet, Selçuklular(Dini, İlmi, Fikri ve Tasavvufi Hayat), Diyanet İslam Ansiklopedisi, 2009, c.36, sf.375-377

 

KEHRİBAR veya AMBER


Çağlar öncesinde çam ağaçlarından sızmış reçinelerin taşıllaşmasıyla oluşmuş, süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla değin türlü renklerde olabilen, kolay kırılabilen, bir yere hızlıca sürtülüp hafif cisimlere yaklaştırıldığında onları kendine çeken, yarı saydam bir maddedir.

Kehribar taşı, etkileri nedeniyle şifalı taş sayılmaktadır. Bu taş, takı aksesuarı olarak çok sık bir şekilde kullanılmaktadır. Bunu örneklendirecek olursak, kehribar taşından yapılmış olan gerdanlık takısı, troid bezi ve de boğaz enfeksiyonlarının oluşumunu engeller. Astım ve bronşit gibi solunumla ilgili hastalıkların oluşmaması ve iyileşmesi, kehribar taşının insan sağlığına olan etkileri arasında yer almaktadır. 

 

MERCAN TAŞI

Mercan taşı, doğal taşlar arasında en göz alıcı türlerden bir tanesidir. Yüzyıllar boyunca toprak altında kalan ve mercan popülerinin kireçlenerek bazı organizmalarca iskelet haline getirilmesi sonucu oluşmaktadır. Bunun sonucu olarak da fiyat bakımından değerli sayılabilecek rakamlarla satışa sunulur. Bulunması zor olan ve rezervlerinin de bulunduğu anda tüketildiği mercan taşının en önemlisi kırmızı renkte olanıdır. Doğada çok nadir olarak görülür. Ticari amaçlı kullanılır ve işlenerek piyasaya sürülür. Mercan taşı bazı hastalıklara iyi gelmekte ve şifacı olarak kullanılmaktadır. 

Kalp rahatsızlıklarından sindirim sistemine kadar sayısız faydası bulunan mercan taşının, iyileştirici amaçlı kullanımı halk arasında yaygın olarak bilinmektedir. Mercan taşının başlıca faydaları ise şu şekilde sıralanabilir:

Sedef hastalığı ismi verilen deri hastalığında iyileştirici bir özellik göstermektedir.

Kalp ve damar hastalıklarında kalbi koruyucu, damarları güçlendirici bir etki gösterir.

Dalağın daha düzenli çalışmasına ve korunmasına yardımcı olur.

Kişisel ruhsal durumlarda düzenleyici etkisi gözlenmiştir.

Kişinin denge bozukluğunda düzenleyici bir etkisi bulunmaktadır.

Kişinin bulunduğu çevre içerisindeki iletişimlerini düzenlemede, pozitif enerji vermede yardımcıdır.

Karar alınırken net ve dik durmayı sağlayan bir özelliği vardır. İnsanın kendine olan öz güvenini yukarı çeker.

Olumsuz duygulara ya da negatif enerjilere karşı dayanıklı yapmasının yanında ruhsal sağlığı koruması ile de bilinir.

Kişiye manevi güç verir, cesaretlendirir.

Nazar gibi bazı batıl inançlara karşı koruyucudur.

Kişinin konsantrasyon eksikliği yaşadığı durumlarda kullanılmaktadır. Konsantre olma gücünü arttırır.

 

Sindirim sistemindeki bozukluklara karşı düzenleyici bir etki gösterdiği bilinmektedir.

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR