NİZAM-I ALEM
Türk - İslam sentezinin önemine binaen tasarladığımız yüzüğümüzün yan kısımlarında;
Alem : Türk - İslam Medeniyeti'ni vurgulamaktadır.
Vav: Hoşgörüyü, sevgiyi, şefkati ve hakkaniyeti simgelemektedir.
Üst kısmında ise " Güç, kuvvet sadece yüce ve büyük olan Allah'ın yardımıyla elde edilir. " yaZmaktadır.
Yarı değerli taşlarla bezeyip nakşettiğimiz yüzüğümüzü siz değerli koleksiyonerlere sunmaktayız.
KEHRİBAR veya AMBER
Çağlar öncesinde çam ağaçlarından sızmış reçinelerin taşıllaşmasıyla oluşmuş, süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla değin türlü renklerde olabilen, kolay kırılabilen, bir yere hızlıca sürtülüp hafif cisimlere yaklaştırıldığında onları kendine çeken, yarı saydam bir maddedir.
Kehribar taşı, etkileri nedeniyle şifalı taş sayılmaktadır. Bu taş, takı aksesuarı olarak çok sık bir şekilde kullanılmaktadır. Bunu örneklendirecek olursak, kehribar taşından yapılmış olan gerdanlık takısı, troid bezi ve de boğaz enfeksiyonlarının oluşumunu engeller. Astım ve bronşit gibi solunumla ilgili hastalıkların oluşmaması ve iyileşmesi, kehribar taşının insan sağlığına olan etkileri arasında yer almaktadır.
Çoğu insan alerji sıkıntısı yaşamaktadır. Bu olumsuz etkiler doğurabilen alerji sorunu, kehribarın iyileştirici gücü sayesinde önlenmektedir. Ağrılar için de, kehribar taşı büyük bir önem taşımaktadır. Yapılan gözlemler sonucunda özellikle de romatizmal ağrıları olan kişiler için kehribar taşı oldukça önemlidir. Bu taşın ağrıları giderme gücünden faydalanmak için, taşı ağrı bulunan yere sürmek yeterlidir. Böylece taşın sürüldüğü bölgedeki ağrıda azalma meydana gelir. Kehribar taşının sindirim sistemine de oldukça fazla olumlu katkıları bulunmaktadır. Kehribarın, bağırsakların düzenli ve sağlıklı çalışmasını sağlaması da en büyük özelliklerinden biridir.
YAKUT TAŞI
Elmastan sonra ikinci sertlikte yer alan bu kristal, saçtığı ışık ve doğada nadir bulunması nedeniyle en pahalı ikinci taştır. Bu yüzden de pek çok medeniyette ona “Değerli taşların efendisi” denmiştir. Amerika, Avrupa’da çıkarılmasına rağmen Hindistan ve Güneydoğu Asya Yakut’un anavatanıdır.
Gerçek Yakut Nasıl Anlaşılır?
Yakutun da doğal olmayanları yani insanlar tarafından üretilmiş olanları bulunmaktadır. Sentetik olarak üretilenler çok ucuza mal edilebilmektedir. İnsan yapımı yakutlar, gerçeğine çok yakın olan özelliklerde olabilmektedir. Suni olarak elde edilen bu yakutların içi incelendiğinde doğal olanlarda bulunmayan mikroskobik kabarcıklar ve oyuklar görülecektir. Bunlar, ışıkla birlikte ultraviyole ve kızılötesi ışınını da yansıtmadan geçirmektedirler. Tüm bunların yanında, farklı işlemlerle kalitesi artırılmış, özellikleri iyileştirilmiş yani difüzyona uğramış doğal yakutlar da mevcuttur. Gerçeğini ayırması oldukça zor olan bu taşa sahip olmak istiyorsanız güvenilir sitelerden alışveriş yapmanızı öneririz.
Yakut takı kullanırken nelere dikkat edilmelidir?
Yakut, sert bir yapıya sahip olması nedeniyle darbelere dayanıklıdır. Yakut taşlı kolyeyi taşırken Parfümler, spreyler ve makyaj malzemeleri yakutun parlaklığının kaybolmasına neden olabilir. Köpüklü su ve diş fırçası yakutun parlaksı yapısının bozulmasına neden olabilir bu nedenle bol berrak su içinde bekletilerek temizlenmesi önerilir. Yakut her ne kadar sert bir taş olsa da, kullanılmadığı zamanlarda metal kısmının çizilip zarar görmemesi için diğer mücevherler ile karışık bir şekilde saklanmamalıdır.
Yakut Taşının Faydaları başlıca şu şekildedir;
Geçmişten günümüze şans taşı olarak da bilinen yakut kişiye mutluluk ve güven verir,
Bağışıklık sistemine iyi gelir, kan dolaşımını düzenler.
Olumsuz duygulardan arınmayı sağlar
Sezgilerin güçlü olmasına yardımcı olur.
Eski çağlarda veba ve zehirlenmelere karşı kullanılmıştır.